Tüm dünya korona virüsünden dolayı kriz durumunda. Ülkemizde virüs salgınının yayılmasının önüne geçmek için bir sürü önlem aldı. Bu önlemler arasında en çok başvurduğumuz yol sosyal izolasyon. Birçoğumuz evde kal çağrısına elimizden geldiğince uymaya çalışıyoruz. Sosyal izolasyon sağlığımızı korumamız için gerekli bir şey, fakat kriz sürecini iyi yönetemediğimizde psikolojik sorunların tetikleyicisi olabilir.
Daha önce belirgin çalışma programına bağlı çalışan biriyseniz bu süreçte evde geçirdiğiniz plansız zaman depresyon ve olumsuz düşüncelerinizi besleyebilir. Eğer tüm gününüzü medyadaki haberleri takip eder, kafanızı koronavirüs haberleri ile meşgul ederseniz kısa sürede çıldırmanın eşiğine gelebilirsiniz. Bunun nedeni kısaca şudur: Beyniniz (siz devamlı haberleri takip ederken) tehlikede olduğunu ve güvende olmadığını düşünür, savunma mekanizmasını harekete geçirir. Bunun sonucunda korku panik hissi giderek yükselir, savaşma kaçma veya donma tepkilerinden biri ortaya çıkar. Bu hepimiz için böyledir. Bunun sık yaşanması fobi, takıntı veya panik atak gibi kaygı bozukluklarına dönüşebilir.
Bu nedenle bu süreçte kendinizi gözlemleyin ve psikolojinize iyi gelecek şeyler yapın.
Peki psikolojimize ne iyi gelir?
- Verimli ve üretken olduğumuzu hissetmek bize iyi gelir. Evden çıkmadığınız süreçte sizi yataktan kalkıp duş almanızı ve hayata kaldığınız yerden devam etmenizi sağlayacak planlar yapın. İşiniz krizden dolayı sekteye uğramışsa evinizden işinizi devam ettirmenin yollarını arayın. Kişisel veya mesleki anlamda ilerlemenize katkı sağlayacak bir alanda kendinizi geliştirin. Bu bir dil öğrenmekten, kitap yazmaya tezinizi tamamlamaya kadar her şey olabilir. Böylece günlerinizi verimli geçirmiş olursunuz. İşte size zaman bulamadığınız şeyleri yapmak için güzel bir fırsat.
- Bu kriz zamanında beynimizin rahatlamaya her zamankinden daha fazla ihtiyacı var. Sürekli olumsuz haberleri dinlemek yerine evde geçirdiğiniz zamanda odaklanacağınız birçok başka şey bulabilirsiniz. Odağınızı yapmaktan hoşlandığınız şeylere verebilirsiniz. Egzersiz yapın, kitap okuyun, komik videolar ve filmler izleyin. Bu salgın bittikten sonra yapacaklarınızı hayal edin. Evde yapabileceğiniz bir hobi edinin. Böylece beynimizin ihtiyacı olan güvenlik ve sakinlik iyilik hisleri artar.
- Kriz zamanlarında başkalarıyla bağlantıda olmaya ihtiyacımız var, ancak sosyal hayatımız daha önce hiç yaşamadığımız şekilde sekteye uğradı. Eğer depresyon problemi olan biriyseniz bu süreçte kendinizi yalnız hissediyor olabilirsiniz. Karantina günlerinin uzayıp gideceğine yönelik yüksek kaygılarınız olabilir. Bu süreçte yalnız olmadığımızı bilmek çok önemlidir. Başkalarıyla bağlantı kurmak, bu stresli zamanlarda kendimize ve birbirimize bakabilmemiz için çok önemlidir. Sıkıntılarınızı bir aile üyesi, arkadaş veya terapistinizle paylaşın. Neyse ki bunun için teknoloji var. Sosyal çevrenizi arayın ve görüntülü görüşmeler planlayın.
- Kontrol edebildiğiniz şeylere odaklanın. Virüs bizim görebileceğimiz, dokunabileceğimiz bir şey değil. “acaba bana virüs bulaştı mı, ya hasta olursam” gibi beynimizin kendi kendine cevabını bulamayacağı sorularla meşgul etmek yerine korona virüsten korunmak için ellerinizi sık sık yıkamak, evinizi havalandırmak gibi kontrol edebildiğiniz şeylere odaklanın
- Endişe, yalnızlık ve mutsuzluk hisleri sizi dibe doğru çekiyorsa, gitgide kaygınız artıyor, sıklıkla veya her an “hasta olacağım, öleceğim” düşünceleri aklınızdan geçiyorsa, öksürük hapşırma nefes alış verişle ilgili değişimlerde acaba ben de korona mı oldum gibi düşünceler aklınıza geliyor ve gitmiyorsa, bu süreçte olup bitenlerin uyku ve yeme düzeninizi etkilediğini düşünüyorsanız hemen bir EMDR terapistine başvurmanızı öneririm. Eğer bugünlerde yüz yüze terapi almak için bir ofise gidemiyorsanız online EMDR terapisi almak sizin için kurtarıcı bir seçenek olabilir.
Seren Beleci
Psikolojik Danışman / Aile Danışmanı